Kollarım kırılmış omuzlarımdan
İşkencelerle yoğrulmuşam…
Gözlerim kan çanağı
Fincan fincan oyulmuşam…
Ölmem yetmemiş kâfire
İp sarılmış cesedime
Sokaklarda dolaştırılmışam…
Cıncık gibi ortalığa saçılmış cism-i bedenim
Lime lime dağılmışam gavim gardaş, nerdesen
. . . . .
Milletimizin duyarsızlığı beni kahrediyor, bazen umidimi kaybediyorum bazen bir umutla; “evet bir gün bu millet uyanacak, yerlere serilmiş onurunu kurtaracak, o günler gelecek” diyorum..
Televizyon dizileri, saçma sapan eğlence programları, sözde, başımızın tacı kadınımıza hitab ettğini soyleyen; gerçekte ise kadınları kepaze eden, eşlerine evlerine ailelerine saygısızlıktan, sevgisizlikten, özentilikten başka hiç birşey vermeyen programların halen prim yapıyor olduklarını görmek sinirlerimi resmen altüst ediyor!..
Hayır bu değil benim halkım. Böyle olmamalı diye haykırıyorum, nâfile! Ancak kendim soyleyip kendim işitiyorum…
Dünyanın heryerinde Amerika ve yandaşları müslüman kanı, müslüman göz yaşı akıtırken; Biz Yanı başımızdaki canlarımızdan bî-haber, Gözlerimizi dikmiş ekranlarda herkese adalet, umut, özgürlük dağıtan, kötülerle(nedense hep müslümanlar!) savaşıp onları yokeden insanlık ve adalet bekçisi Amerikan filmlerini seyretmeye devam ediyoruz.
Uyan ey milletim!
Sen ki çağlar açıp kapayansın,
Sen ki leş edip atansın,
Irzına, Namusuna, Vatanına kastedeni!
Aç artık çapak bağlı gözlerini!
Sensin islamın askeri uyan!
Bekliyor bir dünya seni!..